Hazır giyimcilerden sürdürülebilir üretim ve yeşil dönüşüm için 5 maddelik eylem planı

 TGSD Başkanı Ramazan Kaya: Pandemi ile birlikte hazır giyim sektöründe iş yapma süreçleri yüzde 30 – 40 değişti. Küresel rekabette gücümüzü koruyabilmemiz için yeni dönemin temel dinamiklerini oluşturan dijitalleşme, sürdürülebilir ve yeşil üretimde çok hızlı mesafe kat etmeliyiz.

TGSD Başkanı Sanem Dikmen: Hazır giyim sektörü Eylül ayında yüzde 81 ile pandemi öncesinin kapasite kullanım oranlarına yaklaştı. Siparişleri karşılayabilmemiz için hızla kapasite yaratmamız gerekiyor. Kısa dönemde ise kapasite ihtiyacına vardiya sistemine dönerek çözüm üretebiliriz.

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) sektörün sürdürülebilir üretim kapasitesinin geliştirilmesi ve yeşil fabrikalara dönüşümünün hızla tamamlanabilmesi için 5 maddelik eylem planı açıkladı. 450’yi aşkın üyesi ile Türkiye’nin toplam hazır giyim ihracatının yüzde 60’ını gerçekleştiren TGSD’nin, eylem planında organik pamuk üretiminin 250 bin tona çıkarılması, 1. ve 2. bölgelerde üretim yapan firmaların dönüşüm yatırımlarının yerinde teşvik kapsamına alınması önerisi dikkat çekiyor.

Türk hazır giyim sektörünün prestij organizasyonlarından biri olan ve TGSD’nin bu yıl 14’üncüsünü düzenleyeceği İstanbul Hazır Giyim Konferansı, küresel modaya yön veren isimlerle dünyanın önde gelen markalarının temsilcilerini İstanbul’da buluşturacak. TGSD Başkanları Ramazan Kaya ve Sanem Dikmen

6 Ekim’deki konferansın tanıtımı için düzenledikleri basın toplantısında pandeminin etkileri ve sektörün gelecek vizyonu ile ilgili değerlendirmelerde bulundular.

Ramazan Kaya, pandemi ile birlikte hazır giyim ve konfeksiyon sektöründe iş yapma süreçlerinin yüzde 30 – 40 değiştiğini söyledi. Sektörde yeni dönemin temel dinamiklerini dijitalleşme, sürdürülebilir ve yeşil üretimin oluşturduğunu belirten Kaya, Türkiye’nin küresel rekabette gücünü koruyabilmesi için bu alanlarda çok hızlı mesafe kat edilmesi gerektiğini vurguladı. Kaya, şöyle devam etti:

ORGANİK VE SERTİFİKALI PAMUK ÜRETİMİ 250 BİN TONA ÇIKARILMALI

“TGSD olarak sektörün yeni döneme en iyi şekilde hazırlanabilmesi için 5 maddelik bir eylem planı hazırladık. Başarıya ulaşabilmemiz için kamu otoritesinin desteğinin hayati önem taşıdığı eylem planımızdaki başlıklar şöyle:

  • Sürdürülebilir enerjiye dönüşüm yatırımları teşvik kapsamına alınmalı;
  • ve 2. bölgelerdeki firmaların dönüşüm yatırımları yerinde teşviklerle desteklenmeli;
  • Sektörün düşük faizli krediye erişimine imkân sağlanmalı, hammadde maliyetlerindeki artış nedeniyle ortaya çıkan finansman ihtiyacı için Eximbank devreye girmeli;
  • İnsan kaynakları politikaları sektörün değişen ihtiyaçları doğrultusunda gözden geçirilmeli.
  • Organik ve sertifikalı pamuk üretimi 250 bin tona çıkarılmalı. ‘İzlenebilir’ pamuk ekim alanları hızla arttırılmalı.

ORGANİK PAMUKTA SÖZLEŞMELİ TARIM MODELİNE GEÇMEK İSTİYORUZ

Ramazan Kaya, sürdürülebilir pamuk uygulamaları konusunda atılacak adımları değerlendirmek için TGSD’nin koordinasyonunda tüm paydaşların kısa süre önce bir araya geldiğini bildirdi. Katılımcıların görüşleri ışığında

hazırladıkları önerileri sıcağı sıcağına Tarım ve Orman Bakanlığı’na ilettiğini belirten Kaya, “Organik ve sertifikalı pamuk üretimini hızla yaygınlaştırabilmemiz için sözleşmeli tarım modeline geçilmesini önerdik. Avrupa’da

halen uygulanan bu modelde organik pamuk üretimi yapan çiftçiye firmalar tarafından alım garantisi veriliyor. Devlet de tohumluk ve prim desteği ile çiftçiyi destekliyor. Ayrıca organik pamukta bir taban fiyat belirlenmesinin de yararlı olacağını düşünüyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığı önerilerimize son derece olumlu yaklaştı” diye konuştu.

YILLIK 1,3 MİLYON TON HAZIR GİYİM VE KONFEKSİYON ÜRÜNÜ İHRAÇ EDİYORUZ

Sanem Dikmen de Türkiye’den her yıl milyarlarca dolarlık alım yapan küresel birçok markanın 2025’ten itibaren tedariklerini sürdürülebilir ürünlerden karşılamaya başlayacağını bildirdi. Mevcut organik ve sürdürülebilir pamuk üretim kapasitesiyle talebi karşılayabilmenin mümkün olmadığının altını çizen Dikmen, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ülkemizin yıllık 1,3 milyon ton civarında hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı bulunuyor. Rekabet gücümüzü kaybetmememiz için 2025’e kadar ihracatımızın yüzde 20’sinin organik pamuk temelli iplik ve kumaş içeren ürünlerden oluşması gerekiyor. Şimdilik fabrikalarımız mevcut kapasiteleri ve uluslararası standartlarıyla rakip ülkelere göre avantajlı görünmekle birlikte eksiklerimizi hızla tamamlamalıyız. Sürdürülebilir ve organik üretim aynı zamanda katma değerli ihracatımızın da artması anlamına geliyor. Hazır giyimde halen 16,5 dolar civarında olan kilogram başına ihracat birim fiyatımızı sadece sürdürülebilir üretim kapasitemizi arttırarak 20 doların üzerine çıkarabiliriz.”

KAPASİTE KULLANIMINDA YÜZDE 81’E ULAŞTIK, PANDEMİ ÖNCESİNİN ORANLARINA YAKLAŞTIK

Tedarik zincirindeki değişimle birlikte Avrupa ve ABD’li markalardan Türkiye’ye giderek artan bir ilgi olduğunu hatırlatan Sanem Dikmen, kapasite kullanımında pandemi öncesi oranlara yaklaştıklarını söyledi. Eylül ayında kapasite kullanımında yüzde 81’e ulaşıldığını bildiren Dikmen, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Özellikle belli kategorilerde yoğun bir taleple karşı karşıyayız ve siparişlere yetişmekte zorlanıyoruz. Yeni yatırımlarla hızla büyük ölçekli kapasite yaratmalı, mevcut 3,3 milyon tonluk üretimimizi 4 milyon tona çıkarmalıyız. Sektör olarak hızımız ve uyum kapasitemiz yüksek. Uygun maliyetli finansman sağlayabilirsek geçen yıl maske ve koruyucu giyside olduğu gibi çok hızla büyük ölçekli kapasite yaratabiliriz. Yeni üretim tesislerini devreye alana kadar da siparişleri vardiyalı sisteme geçerek karşılayabiliriz. Sektörde vardiya sistemine dönen firmalarımız var, önümüzdeki günlerde sayılarının daha da artacağını öngörüyoruz.”

6 EKİM’DEKİ İSTANBUL HAZIR GİYİM KONFERANSI’NDA MODA YENİDEN KODLANACAK

TGSD tarafından 6 Ekim’de 14’üncüsü düzenlenecek İstanbul Hazır Giyim Konferansı hakkında da bilgi veren Sanem Dikmen, sektörün prestij organizasyonu olan etkinliğin uluslararası takvimde de yer aldığını bildirdi.  Konferansın bu yıl ‘recoding fashion’ temasıyla sanal platformda düzenleneceğini anlatan Dikmen, “Modaya yön veren isimler ve uluslararası markaların temsilcileri ile gün boyu dijitalleşmeyi, sürdürülebilirliği, organik pamuğu, Yeşil Mutabakatı, yenilikçi uygulamaları yani sektörün geleceğini konuşup tartışacağız. Bir başka ifade ile modayı yeniden kodlayacağız” diye konuştu.

Sanem Dikmen İstanbul Hazır Giyim Konferansı’nın bütün oturumlarının tıpkı geçen yıl olduğu gibi bu yıl da bloomberght.com’dan gün boyu canlı yayınlanacağını sözlerine ekledi.

Konferansa İHKİB ve İTHİB’in yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Karafiber Tekstil (Ana Sponsor), Cotton Council International, Lenzing-Tencel, Tolkar Smartex, Birla Cellulose, canias4.0, Gama Recycle, Kale İplik, MatTex, Polytropon, Serkon, Astaş Juki, Avery Dennison, Galata Taşımacılık, Lectra, Permess, Uğur Makina, YKK destek veriyor. Medya sponsorluğunu Bloomberg HT’nin üstlendiği konferansın açılış kokteyli gümüş sponsorluğunu ise Astaş Juki yapıyor.